Göz altı bölgesi yaşlanma sürecinde oldukça erken etkilenir ve bir çok hasta için önemli bir sorundur.Göz altı torbaları , kırşıklıkları ve morlukları insanlara üzgün ve yorgun görüntü vermekle beraber özellikle de kadınların mutsuz biryüz ifadesinin olmasına sebep oluyor.Özellikle de bu yatkınlık genetik olarak eğilim göstermenin yanısıra sigara, stres, diyet,soğuk hava ve rüzgar gibi faktörler de etki eder. Anatomik olarak orbicularis oculi kasının alt parçasının kontraksiyonu alt göz kapağı kırışıklıklarının oluşumunda katkıda bulunur .İnferior orbicularis oculi kasının botulinum toksin ile tedavisi fokal olarak kasılmayı baskılayarak alt göz kapağı kırışıklıklarını azaltır ve göz açıklığını genişletir .Endikasyonlar: Alt göz kapağı kırışıklıkları, Palpebral yapının büyütülmesi (alt ve üst göz kapağı arasında kalan mesafe),’’Jelly roll’’ adı verilen alt göz kapağı kas tümseği Peki hangi durumlarda botoks tedavisi önerilmez? Bunları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz 1.Şiddetli alt göz kapağı dermatoşalazisi 2.Anormal Snap testi 3.Belirgin infraorbital ‘’festoons’’(göz altı torbaları) 4.Lagoftalmus(göz kapaklarının tam kapanmaması) 5.Alt göz kapağı skleral görünümde aşırılık 6.Ektropion(göz kapağı sınırının eversiyonu) Alt göz kapağı cerrahisi (blefaroplasti) veya alt göz kapağı resurfasing (ablatif lazer resurfasing veya derin kimyasal peeling) tedavisi uygulanan hastalarda botulinum toksin tedavisine kontrandike olan lagoftalmus,aşırı alt göz kapağı skleral görünümü veya ektropion görüleceğinden dikkatli kullanılması önerilir. Alt göz kapağı kırışıklığının botulinum toksin ile tedavisinde orbicularis oculi kası hedeflenir. Orbicularis oculi kasının orbital kısmı gözü çevreler ve palpebral kısmı gözü kaplar.Palpebral kısmı aynı zamanda preseptal liflere ayrılır ve bu lifler göz kapağını oluşturan orbital septum ve pretarsal liflerin önünde seyreder.Uygulanan tedaviden 2 hafta sonra hasta tekrar değerlendirilir. Hastada statik kırışıklıklar varsa sonuçların görülebilmesi için çok sayıda ardışık tedaviye gereksinim göstere bilir. Yüksek dozlarda artan komplikasyon riskinden dolayı botulinum toksin dozları alt göz kapağında rutin olarak arttırılmaz. Botoksun diğer minimal invaziv işlemlerle kombine edilmesi statik alt göz kapağı çizgilerinin tedavisinde daha iyi sonuçlar verebilir . Örneğin, fraksiyonel ablatif lazerler veya kimyasal peelingler gibi resurfasing uygulamaları ile botulinum toksininin inferior orbicularis oculi kasına kombinasyonu statik alt göz kapağı çizgilenmeleri düzeltebilir . Oluşabilecek komplikasyonlar sırasında inferior orbicularis oculi kasının zayıflaması ve ya bozulan lenfatik drenaj nedeniyle İnfraoküler ‘’fedtoon’’lar botoks enjeksiyonu sonrası kötüleşebilir. Ektropiyon ve lahoftalmus gibi bozuk göz kapağı fonksiyonu ve göz kapağı fonksiyonunun değişmesi gibi durumlar çok nadirdir ve palpebral orbicularis okülinin yüksek botulinum toksin dozları ile zayıflaması veya botulinum toksinin göz kapağına çok yakın uygulanması halinde ortaya çıkabilir.Çalışmaların birinde, lateral palpebral orbicularis oculi kasına botoks enjeksiyonu yapıldığında ektropiyon riskinin arttığını ileri sürdü. Kseroftalmi (kuru göz) çok nadiren görülür ve bozuk göz kapağı fonksiyonu ile azalan lacrimal fonksiyonlar sonucu veya ektropiyon ve lahoftalmusa sekonder görülür . Lasik cerrahisi olan hastalar kseroftalmus gelişimine daha yatkındır. Epifora;botoks midpupiller çizginin medyaline uygulandığında gelişen lakrimal disfonksiyona bağlı olabilir . Glob travması alt göz kapağı enjeksiyonları sıklıkla orbital kemik yapının üzerine uygulandığında ortaya çıkabilecek bir risktir . Bu komplikasyonların birçoğu botoksun etkisi kaybolduğunda kendiliğinden geriler ve düzeltici tedavisi yoktur. Fakat görüldüğü taktirde oftalmolog konsültasyon önerilir. Yaşla ilişkili göz altı bölgesinde çukurla sonuçlanan yağ yastıkçıkları atrofisinde vertikal enfeksiyonlar endikedir. Alt göz kapağının deri yaşlanması ile ilgili ince kırışıklıkları ve diğer dedektöre , yüzeyel dolgu teknikleri ile iyileştririlebilir . Bu konuşa hiyaluronik asit dolgular , infraorbital bölgenin tedavisi için etkili cerrahi dışı bir çözüm sunar. Dolgu tedavisinin amacı, infraorbital bölgede oluşan değişiklikleri düzeltmek ve uyumlu bir şekilde düzeltmektir. İnfraorbital bölge , su tutucu hiyaluronik asit dolgu tedavisini takiben ödem geliştirmeye eğilimlidir ve bu yüzden ; tedavi öncesi hasta bu konu hakkında bilgilendirilmelidir ;aşırı düzeltmeden kaçınılması için doğru dolgu seçilmeli ve işlem aşamalı olarak gerekirse bir kaç seansta uygulanmalıdır. Komplikasyonları: 1.Kullanılan dolgu materyalinin agregasyonuna bağlı olarak palpe edilebilen modüller oluşabilir . Tedavi sonrası tam bir masaj ve şekillendirme dolgunun uniform bir şekilde dağılımını sağlar 2. Gözaltı çok iyi perfüze olur. Kan damarlarının tramtatizasyonundan kaçınılmalıdır.
21 Eylül 2021
Botoks uygulaması sonrası görülen komplikasyonlar ve yan etkiler injeksiyon ile ilişkili veya botulinum toksin ile ilişkili olarak sınıflandırılabilir.
DEVAMI