Doktor Suada Gasimova dolgu uygulamalarında anestezi yöntemlerinin farklarını anlattı ve önemine dikkat çekti.

Başarılı Doktor Suada Gasimova dolgu uygulamalarında anestezi yöntemlerinin farklarını anlattı. Doktor Suada Gasimova; ''Günümüzde kullanılan birçok enjekte edilebilir dolgu ürünleri lokal anestetik ajanlar içerdiğinden ve bazı hastalar yüksek ağrı eşliğine sahip olduğundan bazı hastalarda topikal veya lokal anestetik kullanmamak uygun görüle bilir. Dolgu tedavisi boyunca ağrı ve rahatsızlık hissi hastanın ağrı eşini, stres düzeyi, yorgunluk düzeyi, kadınlarda hormonal siklüsün evresi, uygulayıcının enjeksiyon tekniği, kararlılığı, hasta ile iletişimi, tedavi edilen alanın hassasiyet düzeyi, planlanan müdahalenin derinliğine bağlı olarak değişkenlik göstere bilir. Sohbet anestezisi terimi tedavi öncesi ve tedavi boyunca hastaya bilgi vermek ve hasta ile anlaşılır sakin bir biçimde iletişim kurarak rahatlamasını sağlar. Bu şekilde hastalara kendi anksiyete ve rahatsızlık düzeylerini yönetebilme olanağını sunarak, tedavi boyunca bilgi edinmeyi ve kendilerine açıklama yapılmasını çok olumlu bulduklarından bu yöntem genelde başarılı bulunur'' dedi.

Doktor Suada Gasimova; Topikal anestetik preparatlar, tedavi öncesinde duyarlı hastalar için kullanılıyor. En sık kullanılan ajan lidokain prilokain kombinasyonudur (EMLA). İşlemden 30-60 dk. önce uygulanır. Diğer FDA onaylı ajan lidokain-tetrakain kombinasyonu olan deriden kolaylıkla uzaklaştırılabilen yapışkan bir tabaka oluşturan mikstür Pliaglis'tir. Bu ajanlar her ne kadar güvenilir olsa da uygulamasında herhangi bir kontrendikasyonun olmadığından emin olunmalı ve toksisite olasılığı değerlendirilerek güvenli doz aralığı dikkate alınmalıdır.
Lokal ile ilgili bilgilendirme de yapan Doktor Suada Gasimova; ''Lokal anestetiklerin infiltrasyonu ile yapılan yüzeysel anestezi 30-32 gauge küçük delikli iğnelerle hem iğnenin uygulanacağı yerin uyuşturulması hem de dolgunun konulacağı yerde fokal anestetik alanın oluşturula bilmesi için kullanılır. Fakat yüzeysel infiltrasyon dolgu uygulanacak dokuyu yükseltip düzleştirerek çizgilerin kaybına sebep ola bilir. Bu durumda çizginin ya da dokunun doğru lokalize edilmesi ve hâkim kazandırılması mümkün olmayacaktır'' dedi.

Doktor Suada Gasimova sinir blokajına değinerek; ''Duyarlı alanlarda ve gergin hastalarda uygulanan anestezi yöntemi sinir blokajıdır. Minimal çaba ve zaman harcayarak neredeyse tam anestezi sağlanabilir. Yüzde çalışıldığında mandibular ve infraorbital sinirlerin lokal blokajı değerlendirilebilir. Dudaklara uygulanan mukozal blok hızlı ve ani bir anestezi sağlar, etkisi yarım saat sonra azalır ve hasta yemek yiyebilir, doğal bir şekilde konuşabilir.
Subfasyal otolog yağ enjeksiyonları büyük alanlarda büyük bölümlerde dolgu enjeksiyonu söz konusu olduğundan Remifentanil ile santral analjezi kullanılır. Fakat bu ajan çok düşük dozlarda kullanılsa bile spolunum depresyonuna neden olabilir. Sadece anestezist tarafından kullanılmalıdır.
Tüm anestetik uygulamalar tecrübeli kişiler tarafından yapılmalıdır. Uygulanan alana göre anestezi seçimi, kontrendikasyonun ve riskler açısından hasta değerlendirilmesi hekime ait olmalı ve uygulanmalıdır. Lokal anestetikler yanlışlıkla damar içine veya yüksek dozlarda verildiği zaman intoksikasyon oluşabilir. Hasta sersemlik, ağızda metalik tat, ani başlangıçlı anksiyete, kelimeleri tekrarlama, huzursuzluk, tremor gibi bulgular tarif ederse santral intoksikasyon düşünülebilir. İlk semptom ortaya çıkar çıkmaz anestetik uygulaması durdurulmalıdır. Uygulayıcı kişinin bu tür komplikasyonları yönetebilecek tecrübeye ve bilgiye sahip olması oldukça önemli, bunun yanısıra hastaya önceden oluşabilecek hematom ve fokal ödem gibi risklerin anlatılması gerekmektedir'' diyerek uyarmayı ihmal etmedi.